Üç Kraliyet, bir düzine asker ve bir ülke. “Total War” serisinin hayranlarını bir nebze üzen oyun oldu. Three Kingdoms, oyunun hayranlarının çoğu Medival 3‘ü beklerken serinin yeniden Doğu Asyayı konu alması severler için üzücü oldu. Ancak fragmanlar izlendikten sonra yine bir çok oyuncuyu kazanmış olabilir.
Total War hayranları, hem benzersiz ayarlarından hem de getirebileceği gelişmelerden dolayı, büyük heyecanla bir sonraki oyunu beklemelerinin hemen hemen peşinden Üç Kraliyet(Three Kingdoms)’ın sunulduğunu görmek onlar için çok heyecan verici oldu.
Emelimiz Yükselmek !
Antik Çin’de geçecek olan oyun, MS 190’da Han hanedanının çöküşünün başlangıcından başlayarak, oyuncuları büyük bir Çin haritasının içine sokuyor. İmparatorun pozisyonuna yükselip tüm şehirleri tek bir imparatorluk egemenliği altında birleştirmekle görevlendirir.
Oyuna başlarken ilk etkinin, ne kadar değişik ve çağdaş görünüme sahip olması. Menülerinden tutun grafiklere, arayüze ve sinematiklerine kadar güzel olması, 3K serisinde yeni bir bölüm gibi hissettiriyor. O alışılmış klasik gömülü düğmelerin ve menülerin yerini, Çin’in beyaz tabanlarına karşı ayarlanmış gerçek bir metin menüsü ile değiştirilmesi sahiden hoş olmuş.
Yükselmek İçin…
Bölük seçicisinde artık ana karakterimiz bir sese sahip, ayrı olarak karakterimizin kişiliğini ve geçmişini tanımlayan bir anlatım da eşlik ediyor bizlere. Üstelik seslendirmeler gayet yeterli bilhassa Çince isimlerin telaffuzu doğru olarak aktarılmış.
Sarı Türban başkaldırınını anlatan etkileşimli bir yükleme ekranı sonrasında, oyun ciddiyetle başlıyor. Kılavuz olarak klasik Total War savaş haritası panosu, seçtiğiniz karakter, kime saldıracağınız, kime dikkat etmeniz gerekiyor veyahut yaklaşmakta olan acil vaziyetler neler gibi kısa bilgilendirmeler ekranınızda beliriyor.
Seçtiğiniz Karakter ve Tarzınız, Seyrinizi Belirliyor.
Seride en büyük farklık ise karakter odaklı olması. kahramanların her birinin kendi arka tasarısı, görünümü, özel kabiliyetleri, benzersiz birimleri, kendine has binaları, özel para birimi gibi daha bir çok farklık bulunuyor.
Söz ettiğimiz gibi oyunda ki her ismin kendi seçimleri ve tarzları bulunuyor. Sun Jian ve Zheng Jiang, savaşa eğilimli saldırgan savaş komutanları olsa da, Kong Rong ve Yuan Shao’nun benzersiz özellikleri onları diplomatik ve hem de biraz barışçıl bir oyun için daha nitelikli hale getiriyor.
Amacımız
Tabi ki oyundaki emeliniz yine de savaşmak genişlemek ve büyümek, bunu yapabilmeniz için karakterler kadar bir o kadar da sizin izlediğiniz yollarda ehemmiyetli.
Seçimler
Bu seçimlerinizde ki en büyük ölçek ise bölüklere ait olmalı şöyle ki, bölüklerin görünümü güzel olsa da, icraları kalitede değişir. Liu Bei’nin bölgeleri ilave edebilme yeteneği, hızlı ve kansız genişlemeler için çok yararlıdır, ancak Cao Cao’nun diplomatik tesiri artık yararsızdır; Diplomatik sıralamaları manipüle etme becerisi seyrek somut tesirlere yol açar.
Savaş alanında işler biraz daha farklı. Oyunun büyük bir bölümü karakterler arasında bölünmüş sözgelişi, Komutan tesir alanlarının uzmanı, Şampiyonunuz diğer karakterleri öldürmekte uzman veya Sentinels’in chokepoints’leri tutmada iyi olması gibi altı farklı arketip arasında bölünmüştür.
Romantizm(Roman)
modunda, hepsi general gibi davranırlar ve onlarca askerle muazzam tahribata sebep olabilecek tek kişilik bir birim olarak savaşa girerler, Kayıtlar modunda (başka bir deyişle Tarihsel) 40-50 kişilik süvarilerin bir parçası olurlar.
Kilitli Kapılar Ardında…
Belirlenmiş bir karakter, belirli bir sınıf, belirli bir bölük, belirli bir bölük dizilimi ve belirli bir teknolojinin hangi birliği hangi askerleri toplayabildiğini etkilediği çok karmaşık bir kilit açma sistemi içerdiğinden, birimler kendilerini çekişmeli bir nokta olarak görüyorlar.
Açıkçası bir araştırma ağacının oluşu ile beraber birkaç birimin kilidi açmak stratejik değerleri ortadan kaldırıyor gibi. Oyun yapımcılarının böyle bir şeye imzalamış olmaları bizi biraz şaşırttı.
Reform Sistemi
Three Kingdoms’da reform denilen bu araştırma ağacı, oyunun kutuplaştırıcı farklıklarından biri. Dönemin teknolojik ilerlemelerinde ki eksikliğinden dolayı evvelki oyunların araştırma oranını ortadan kaldırır ve “her 5 turda bir ya da öylesine bir reform” tamircisiyle değiştirir. Kendi başına kötü bir değişim değil, ancak daha sığ bir tecrübeye sebep oluyor.
Artık imparatorluğunuzu ve karakterlerinizi araştırma oranına göre geliştirme yeteneğine sahip ve seçeneklerin bazıları sizden önce bir dizi ilgisiz yükseltme ile sonuçlanıyor.
Kilitli Kapılar…
Kuşkusuz, oyuncu tabanının büyük bir bölümünün karşı karşıya kaldığı en büyük sual, Roman ve Tarihsel arasındaki farkın ne olduğudur. Çoğu kişinin verdiği yanıta göre pek çok bir farklık olmadığı söyleniyor. Ben ise Sahnelerin arkasında çok fazla farklık olduğuna eminim.
Her iki mod da karakterlere odaklanmakta,Tarih savaşları biraz daha fazla yorucu geçebiliyor hikaye bölümüne göre. Aslında records modu, tarih hayranlarını sevindirmenin bir yolu olmuş vaziyette tabi ki tarih modunun getirdiği bir takım kısıtlamalar var sözgelişi düellolar gibi özellikleri kaldırarak daha az tecrübe kazandırmakta.
Düellolar yalnızca mükemmel görünmekle kalmayıp, bu arada doğru şekilde yapılırsa düşman generali savaştan hızlıca çıkarmak için strateji manevra görevi görür
Gökyüzünü Aydınlatan Oklar
Garip bir şekilde, bu ok efektleriyle alakalı en büyük meselem, onların dikkat dağıtıcı uçuş efektleri değil, ne kadar az hasara kapı araladıkları. Okların sayılarıyla ve yoğunluğuyla savaşın görünümünü engelleme şekli, göklerden düşmana hiddet yağıyor gibi görünmesini sağlıyor, ancak onlarca okun 15 saniye süresince tek bir hedefe indiğini ve 10 kişiden daha azını öldürdüğünü izleyebilirsiniz.
Diğer taraftan, trebuchets, abluka etme motorlarının kayıplardan daha fazla geri tepmeye kapı araladığı evvelki oyunların can sıkıcı alışkanlığını ortadan kaldırarak, her vuruşta iki düzine insanı haklı olarak yok ediyor.
Toparlayalım
Elimden geldiğince aklımda kalanları sizlere aktarmak istedim, kalmayanları da tedarik ettim. Bu nedenden dolayıdır ki biraz karmaşık ve anlaşılmaz bir dille anlatmış olabilirim çünkü hali hazırda oyunu deneyimlemeye devam ediyorum.
oparlayacak olursak Total War serisinin güzel bir oyunu olan Three Kingdoms, gelecek serilere ön ayak olacak gibi duruyor. Yapımcıların bir çok alanda gittiği farklıklar seriye değişik bir hava katmış alışılan görüntüleri kafamızdan silmemize yardımcı olmuş vaziyette.
Yapılan birçok hataya rağmen oynaması gerçekten zevkli, tarih modu ile öğretici bir yapıya sahip. Oyunda gerçek tarihe değinilmesi de hoş olmuş. Oynanış bakımından pek zorlayıcı bir yönü bulunmuyor ancak yine de verdiğiniz kararlar seyrinizi bir anda değiştirebilir.
Sonuç Olarak…
Oyunda ki ses efektleri kulağa hoş geliyor ancak bir takım yerlerde iyileştirmeler yapılabilirdi. Etrafsal olarak büyük bir gelişme göstermiş gibi TW, zira diğer oyunlarının yanı sıra biraz daha akıcı bir etraf görünümüne sahip.
Yapılan yenilikleri yeterli denilebilecek düzeyde oyunu daha tam olarak tecrübe edemedim oturup şöyle tam anlamı ile oyunu incelemem gerekebilir ancak şimdiden eksik bir çok şey görmüş gibiyim. Ancak genel olarak oyunu oynamanızı tavsiye ederim.
